Kardeş doğumu ve kardeş kıskançlığı
Çocuğun Doğumu İlk Travması, Kardeş Doğumu İse İkinci Travmasıdır.
KARDEŞ DOĞUMU PEKİ NEDEN TRAVMADIR?
Bir çocuğun hayatındaki en değerli unsur anne babasının sevgisi ve ona sunduğu imkanlarla kendini güvende ve biricik hissetmesidir. Kardeş varlığı çocuğun biricikliğini tehdit eder. O zaman çocuğunuzu daha iyi anlamak için biraz empati yapalım! Kendinizi çocuğunuzun yerine koyma vakti: Eşiniz evinize sevgilisini getirse ne hissederdiniz? Daha önce %100 size ait olan anne-babanızı, çevrenin ilgisini, oyuncaklarınızı, belki odanızı paylaşacak birisi varsa rekabet kaçınılmazdır. Rekabet ise kıskançlık duygusunu doğurur
Zaten “ya beni artık sevmezlerse kaygısı” yaşayan çocuk bir de bazı ziyaretçilerin “senin pabucun dama atıldı” ya da “aman yanında sevmeyin kıskanır” gibi konuşmalarına maruz kalarak çocuğun kaygı ve sonrasında gelen kıskançlık duygusu körüklenebilir.
Artık çocuğa ismiyle hitap edilmeyip, abisi/ablası diye hitap edilmesi de kişinin bireyselliğine değil kardeşle olan bağa vurguyu artırır. Sen artık büyüdün; abisin/ablasın, onu koruyacaksın gibi sorumluluklar yüklenmesi ise çocukluğunun elinden alınması tehdidini doğurabilir. Tehdit algısı ise kişide öfke, kıskançlık, üzüntü, hayal kırıklığına sebep olabilir. Bu nedenle anne babanın tutumları kardeş kıskançlığında çok önemlidir.
Ayrıca yenidoğana zarar gelmesinden endişelenen büyükler çocuğa aman dokunma-dikkat et gibi aşırı reaksiyon gösterebiliyor. Kardeşinin dokunulmaz ve özel olduğu algısı oluşturan bu uyarılar çocuğun öfkesini artırabilir.
Anne Baba nelere dikkat etmeli?
1-ZAMANLAMA
Öncelikle anne babanın bu süreci sağlıklı yönetebilmesi için “çocuğumuz kardeş istiyor ya da çevre baskısından” değil hazır oldukları doğru zamanda kardeş planlanmalıdır
Ayrıca zamanlama açısında ikinci bir nokta, ilk çocuğun okula başlayacağı yıla denk gelmesi; kardeşim oldu beni evden gönderiyorlar algısı açısından riskli olabilir. Bu duruma da dikkat edebilirsiniz.
2-İLK BULUŞMA
Çocuğunuzun sevdiği bir hediyeyi kardeşi gelirken ona getirmiş gibi vermek güzel bir başlangıç olabilir. Sıklıkla ilk çocuk odaya doğumdan sonra gelir ve odaya girdiğinde gördüğü poz ‘annesinin kucağında kardeşi ve baba yanlarında’ 3 kişilik bir aile tablosu ile dışlanmışlık hissedebilir veya kardeşinin kendisinin yerini aldığı düşüncesine neden olabilir. Ayarlanabilirse, bebeğin odaya hemşireler tarafından getirilmesi ‘biz 3 kişilik bir aile iken yeni aile üyemizle 4 kişi olduk’ mesajı vermek çocuğun olumsuz hisleri önleyebilir.
3-İŞ BÖLÜMÜ
Yenidoğan döneminde bebeğin anne bakımına yoğun ihtiyacı olacağı için doğum öncesinden başlayarak ilk çocuğun bakımının büyük kısmını baba devralmalı. Bu şekilde bu değişikliğin kardeş ile ilişkilendirilmesi azalır. Bebek uyuduğu zaman ya da baba bebek ile vakit geçirdiği zaman; anne ilk çocukla ‘anne saati’ gibi ona özel etkinlik vakti ayarlayabilir.
4-RUTİNLER
Çocuğun rutinlerinin devam etmesi kendini güvende hissetmesini sağlar. Bu nedenle uyku saati, beslenme alışkanlıkları, oyun oynama saati gibi durumların sürdürülmesi kardeşinin kendisi için bir tehdit oluşturmadığı algısını destekler.
5- KAZANILAN ALIŞKANLIKLARIN GERİLEMESİ
Kardeş doğumu ile çocuğun gelişimin alt basamaklarına geri dönmesi; idrar kaçırma, emekleme, emzik emme gibi davranışlar sık karşılaşılan durumlardır. Bu tip durumlarda ise aşırı reaksiyon gösterilmemeli, yapılan müdahalelerde sakin yaklaşmak önemlidir.
6- HAYAL KIRIKLIĞI
Gebelik boyunca kardeşin olursa ne güzel oynarsınız şeklinde telkin edilen çocuk; heyecanla bekler. Kardeş doğduğunda ise ne oyunu! Sürekli yatan, ağlayan ve anne babanın vaktini alan bir bebek! Ve kocaman bir hayal kırıklığı olur. Çocuğunuzu bu sürece hazırlarken bu konuya dikkat edebilirsiniz.
SONUÇ OLARAK;
Kardeş doğumu ile kaygı, rekabet- kıskançlık, öfke duyguları olabileceği gibi hayal kırıklığı da görülebilir. Bu yazıda 2. Çocuk ve yenidoğan dönemini ele aldım. Kardeş ilişkisi de dinamik bir süreçtir. Başlangıçta hiçbir sorun yokken durum sonra da değişebilir. Örneğin daha sonra küçüğün de büyüğü kıskanması şekline dönebilir. Her çocuk biricik ve her aile dinamiği de biriciktir ve farklılıklar olabilir. Bütüncül yaklaşım önemlidir. Bu nedenle çözümleyemediğiniz durumlarda mutlaka bir uzmandan danışmanlık almalısınız.
Yorum Yap
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir