Henüz ön ergenliğe erişmemiş 9 yaş öncesi bir çocuğun kendi bedenine yönelmesini cinsel tatmin olarak göremeyiz. Çocuklar erken yaşlarda kendi bedenini keşfetmek isterler. Bu sıklıkla rastlanılan bir davranıştır ve yetişkin cinselliği ile bağdaştırılamaz. Fakat bu davranışın yoğunluğu, sıklığı ve süresine göre çözümlenmesi gereken durumlar vardır. Davranışın altında yatan sebepleri ortadan kaldırmak ergenlik döneminde ortaya çıkabilecek daha karmaşık sorunların da önüne geçecektir. Çocukluk mastürbasyonuna karşı ayıplamak, kızmak, utandırmak, azarlamak davranışın ortadan kalkmasını sağlamadığı gibi daha olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına da sebep olmaktadır. Aşırıya kaçmadığı ve çocuğa fiziksel bir zarar vermediği sürece normal karşılanan bu davranış 1 yaşından itibaren görülebileceği gibi genellikle 3-6 yaş döneminde ortaya çıkmaktadır. Davranışın altında yatan sağlık, piskolojik ve çevresel temelli birçok sebep görülmekle birlikte en belirgin sebebin çocuğun ailesi ve çevresi ile olan sosyal iletişimde yeterli doyuma ulaşmamasıdır. Fiziksel ve sosyo-duygusal gelişimine zarar vermeye başladığında ailelerin ilk dikkat etmesi geren şey tutum ve davranışları olmaktadır.
Bununla birlikte diğer dikkat edilmesi gereken hususlar;
-Çocuk için yanlış giysi seçiminde bulunulmamalı, kullandığı çamaşırlar dar, gergin, küçük olmamalı, genital bölgeye baskı uygulamamalıdır.
-Çamaşır yıkarken kullanılan kimyasallar kaşıntı yapabilir doğal temizlik malzemeleri kullanılması daha uygun olur.
-Mantar, bakteri üremesi (vajinit vb.) olup olmadığına yönelik sağlık muayenesi aksatılmamalıdır.
-Çocuğun genital bölgelerinde kullanılan bazı kremler ve pomatlar da kaşıntıya sebep olabilir.
-Çocukla oyun oynarken genital ve gluteal bölgeye vurma, okşama içeren uyarıcı olabilecek diz üstünde hoplatma, koltuk kenarına oturma, top üstünde sürünme gibi oyunlardan kaçınılmalıdır.
Bu davranışın en önemli çözümü ebeveyn-çocuk bağının yeniden güçlendirilmesidir. Çevresi ile olan güven bağı inşa edilmelidir. Davranışın çözüm sürecinin beklenenden uzun olabileceği unutulmamalıdır. Süreç içinde çocuğa kızılmamalı, yasak ve cezalar yerine çocukla iletişim kurulmalıdır. Sürecin kontrollü ilerletilmesi açısından uzman eşliğinde hareket etmeyi ihmal etmemek önemlidir.
Henüz ön ergenliğe erişmemiş 9 yaş öncesi bir çocuğun kendi bedenine yönelmesini cinsel tatmin olarak göremeyiz. Çocuklar erken yaşlarda kendi bedenini keşfetmek isterler. Bu sıklıkla rastlanılan bir davranıştır ve yetişkin cinselliği ile bağdaştırılamaz. Fakat bu davranışın yoğunluğu, sıklığı ve süresine göre çözümlenmesi gereken durumlar vardır. Davranışın altında yatan sebepleri ortadan kaldırmak ergenlik döneminde ortaya çıkabilecek daha karmaşık sorunların da önüne geçecektir. Çocukluk mastürbasyonuna karşı ayıplamak, kızmak, utandırmak, azarlamak davranışın ortadan kalkmasını sağlamadığı gibi daha olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına da sebep olmaktadır. Aşırıya kaçmadığı ve çocuğa fiziksel bir zarar vermediği sürece normal karşılanan bu davranış 1 yaşından itibaren görülebileceği gibi genellikle 3-6 yaş döneminde ortaya çıkmaktadır. Davranışın altında yatan sağlık, piskolojik ve çevresel temelli birçok sebep görülmekle birlikte en belirgin sebebin çocuğun ailesi ve çevresi ile olan sosyal iletişimde yeterli doyuma ulaşmamasıdır. Fiziksel ve sosyo-duygusal gelişimine zarar vermeye başladığında ailelerin ilk dikkat etmesi geren şey tutum ve davranışları olmaktadır.
Bununla birlikte diğer dikkat edilmesi gereken hususlar;
-Çocuk için yanlış giysi seçiminde bulunulmamalı, kullandığı çamaşırlar dar, gergin, küçük olmamalı, genital bölgeye baskı uygulamamalıdır.
-Çamaşır yıkarken kullanılan kimyasallar kaşıntı yapabilir doğal temizlik malzemeleri kullanılması daha uygun olur.
-Mantar, bakteri üremesi (vajinit vb.) olup olmadığına yönelik sağlık muayenesi aksatılmamalıdır.
-Çocuğun genital bölgelerinde kullanılan bazı kremler ve pomatlar da kaşıntıya sebep olabilir.
-Çocukla oyun oynarken genital ve gluteal bölgeye vurma, okşama içeren uyarıcı olabilecek diz üstünde hoplatma, koltuk kenarına oturma, top üstünde sürünme gibi oyunlardan kaçınılmalıdır.
Bu davranışın en önemli çözümü ebeveyn-çocuk bağının yeniden güçlendirilmesidir. Çevresi ile olan güven bağı inşa edilmelidir. Davranışın çözüm sürecinin beklenenden uzun olabileceği unutulmamalıdır. Süreç içinde çocuğa kızılmamalı, yasak ve cezalar yerine çocukla iletişim kurulmalıdır. Sürecin kontrollü ilerletilmesi açısından uzman eşliğinde hareket etmeyi ihmal etmemek önemlidir.
Yorum Yap
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir